ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ, KADINLARIN ADALETE ERİŞİMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PANELİ'NDE KONUŞTU27.11.2025

BAKAN TUNÇ: KADINA KARŞI ŞİDDET İNSANLIĞA İHANETTİR

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kadına yönelik şiddetle topyekun mücadele etmeye kararlılıkla devam edeceklerini belirterek “Kadına karşı şiddet, Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği üzere insanlığa ihanettir, bir insanlık suçudur.” dedi.

Bakan Yılmaz Tunç, Dikmen Hakimevi'nde düzenlenen Kadınların Adalete Erişiminin Güçlendirilmesi Paneli'ne katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Bakan Tunç, kadına yönelik şiddetin, bireyler ve toplumun vicdanını yaralayan, insanlık değerlerini sarsan çetin bir mesele olduğunu belirtti. Geçmiş dönemde kadın hakları ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi adına birçok düzenleme yapıldığını belirten Bakan Tunç, "Kadına karşı şiddet, Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği üzere insanlığa ihanettir, bir insanlık suçudur." diye konuştu.

Kadına yönelik şiddetin insanlık onuruna yönelmiş en ağır ihlallerden biri olduğunu vurgulayan Bakan Tunç, şöyle devam etti:

"Kadına yönelik şiddeti mazur gösteren hiçbir söz, hiçbir gerekçe, hiçbir bahaneyi tanımıyoruz ve tanımayacağız. Şiddetin üzerini örten, geciktiren, hafifleten her yaklaşım suçun ortağıdır. Kadına şiddet insan onuruna yönelmiş en ağır ihlaldir, en derin adaletsizliktir. Bu vahim gerçeğin karşısında adalete erişim politikalarımızı güçlendiriyoruz. Mağdurun yalnız bırakılmadığı, hakkın süratle tecelli ettiği, koruma tedbirlerinin kararlılıkla uygulandığı bir sistemi daha da ileriye taşıyoruz. Çünkü devlet, en çok da susanların sesini duymakla devlet olur. Bu kapsamda kadının adalete erişiminin önündeki her engeli kaldırmak, başvuru mekanizmalarını güçlendirmek, yargısal süreçlerin hızını ve etkinliğini artırmak temel önceliğimiz olmuştur. Adalet hizmetlerini bir imkan olarak değil, kadının doğuştan sahip olduğu hakların güvencesi olarak kabul ediyoruz. Her bir kadının güven içinde yaşadığı bir ülke, ancak hukukun kudretiyle, insan haklarına sadakatle ve şiddete karşı sıfır tolerans iradesiyle mümkündür."

Bakan Tunç, adalete erişimi güçlendiren, mağduru koruyan, faile hızlı ve caydırıcı şekilde karşılık veren tüm yasal ve idari mekanizmaları, hiçbir tereddüt göstermeksizin uygulamak durumunda olduklarını vurguladı. Devletin, şiddeti gizleyen değil açığa çıkaran, faile göz yuman değil hesap soran, mağduru yalnız bırakan değil yanında dimdik duran bir iradeyi temsil ettiğini kaydeden Bakan Tunç, "Bizim için bu mücadele bir tercih değil, devlet olmanın gereğidir. Kadına yönelik şiddet konusunda geri adım, taviz, müsamaha yoktur." ifadesini kullandı.

KADINA ŞİDDET DÜNYANIN SORUNU

Adalet Bakanı Tunç, kadın hakim ve savcıların vicdanları ile adaletin tecellisi için büyük gayret gösterdiklerini, yargı personelinin de yüzde 51'inin kadınlardan oluştuğunu söyledi.

Kadın istihdamı, okullaşma oranları konularında kadınları geleceğe hazırlayan bir politika izlendiğini anlatan Bakan Tunç, son 23 yılda kadınların adaletin kapısına güvenle, güçle ve cesaretle ulaşabilmeleri için çok önemli adımlar atıldığını hatırlattı.

Aile mahkemelerinin kurulması, Anayasa'da kadın ile erkeklerin aynı haklara sahip olduğunun düzenlenmesi, kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık gibi önemli düzenlemelerin de hayata geçirildiğini aktaran Bakan Tunç, politikaların temeline hep insanı koyduklarını, kadına yönelik şiddet ve aile bireylerinin korunması amacıyla 2012'de yürürlüğe giren 6284 sayılı Kanun'la da şiddetin önlenmesinin amaçlandığını kaydetti.

Kadınların şiddetten korunması adına her türlü tedbiri almaya devam edeceklerini vurgulayan Bakan Yılmaz Tunç, şöyle devam etti:

"Kadına şiddet dünyanın sorunu, ülkemizin de sorunu. Bir kadının bile şiddete uğraması hepimizi derinden yaralar. Kadına yönelik şiddet bizim kırmızı çizgimizdir. Sayın Cumhurbaşkanımız 'kadına yönelik şiddet insanlığa ihanettir' diyor. Maalesef bir kısım çevrelerce sanki bu alanda hiçbir tedbir alınmıyormuş gibi kadın üzerinden, çocuklar üzerinden politikaya alet edilen bu konunun özellikle bir siyasi rant vesilesi gibi kullanılmasını da doğru bulmuyoruz. Kadına yönelik şiddetle topyekun mücadele edeceğiz. Millet olarak mücadele edeceğiz. Devletimizin tüm kurumları bu kararlılığı sürdürerek, kadınlarımızı da çocuklarımızı da sonuna kadar koruyacağız."

ASIL MESELE İNSAN ONURUNUN KORUNMASI

Adalet Bakanı Tunç, adli süreçlerde adalet sistemiyle yolu kesişen her vatandaşın desteklenmesinin temel öncelikleri olduğunu, Adalet Bakanlığı olarak mağdur odaklı adalet anlayışını hayata geçirmenin gayreti içinde olduklarını ifade etti.

Bu kapsamda suç mağduru kadın ve çocukların, faillerle bir araya gelmeden, uzmanların desteği ile özel ortamlarda ifadelerinin alınabilmesine imkan sağlayan adli görüşme odalarının oluşturulduğunu anımsatan Bakan Tunç, "Bugün itibarıyla 81 ilde 167 adliyede, 176 adli görüşme odasında, 155 bin adli görüşme gerçekleştirilmiştir." bilgisini verdi.

Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerinin de başta çocuklar, kadınlar, engelli ve yaşlı bireyler olmak üzere tüm 81 ilde hizmet verdiğini belirten Bakan Tunç, mağdurların adli süreçte yalnız olmadıklarını hissettirdiklerini dile getirdi.

Bakan Tunç, "Bizim için asıl mesele insan onurunun korunması, hak ve adaletin eksiksiz tecellisidir. Bu doğrultuda tek bir hedefimiz, tek bir kırmızı çizgimiz var, bir tek kadının dahi ayrımcılığa, şiddete ya da haksızlığa maruz bırakılmaması. Bunun için gereken iradeyi ortaya koymaya, hukuku korumayı ve adaleti kadınların yanında en güçlü şekilde var etmeye kararlıyız." diye konuştu.

Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde de aile hukuku ve kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin hedeflerin yer aldığını hatırlatan Bakan Tunç, aile içi ve kadına yönelik şiddet suçları soruşturma bürolarını yaygınlaştırmaya devam edeceklerini belirtti.

Soruşturma ve kovuşturma aşamasında gecikmeksizin karar verilmesi gerektiğini dile getiren Bakan Tunç, "Gecikmenin telafisi mümkün olmayan sorunlara yol açtığını görüyoruz, bu sorunları ortadan kaldırmaya kararlıyız. Adli yardım sisteminde, kadın haklarının daha etkili korunmasını sağlayan uygulamaları geliştirmeye devam edeceğiz. Hizmet içi ve hizmet öncesi eğitimlerde kadın haklarına yönelik programları artırmaya devam edeceğiz. Adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerimizin kapasitesini güçlendireceğiz." sözlerini sarf etti.

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Beşinci Ulusal Eylem Planı'nın, Resmi Gazete'de yayımlandığını, 2026-2030 dönemini kapsadığını anımsatan Bakan Tunç, "Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, ailelerimizin korunması, kadınların adalete erişiminin güçlendirilmesiyle ilgili Bakanlığımızın üzerine düşen ne varsa gerçekleştirmeye devam edeceğiz." dedi.

Kadına yönelik şiddetin önlenmesinin, yalnızca bir kurumun ya da bir kişinin sorumluluğu olmadığını kaydeden Bakan Tunç, "Tüm kamu idarelerinden sivil toplum kuruluşlarına, kolluk kuvvetlerinden adalet ve hukuk düzenine, eğitimden medyaya kadar, topyekun, kararlı ve koordineli bir mücadelenin gerekliliği açık. Bu nedenle, kadına yönelik şiddeti önleme konusunda her türlü tedbir, her fikir, her öneri bizim için değerlidir, kıymetlidir ve yol göstericidir." görüşünü paylaştı.